Burası Kadıköy Buradan Çıkış Yok

Bir takımın seyircisinin önünde oynaması, insanın kendi evinde olması gibi bir duygu. Yatağından başka yerde uyuyamayanlar gibi,takımlar da iç sahada daha baskın ve coşkulu olabiliyorlar.Yani biz Türkler’in tabiriyle :’İnsanın evi gibisi yok’

‘Evinizde sahanın her noktasını o kadar iyi ezberlersiniz ki tribündeki bir koltuğa bakarak atacağınız pasın şiddetini ayarlayabilirsiniz’ der efsane Boby Charlton.

Spor psikoloğu Beswick ‘in evinde oynamakla ilgili düşünceleri de dikkate değer:
‘Başka bir iklim koşulunda,değişik bir saat diliminde ya da yeni bir statta oynamak,deplasman takımı oyuncularının maçlara konsantre olmasını engelleyebilir’

Fenerbahçe Benfica önünde iç sahada işi bitirmelidir.Bunu ortalama bir tv yorumcusu edası olarak algılamayın diyedir yukarıda bilimsel ve tecrübeye dayalı betimlemelerden faydalanmam. Gökhan Gönül,Ankara’da yapamadığı koşuyu Kadıköy’de 23 Nisan şiiri gibi ezbere gerçekleştirebiliyor işte.O pası merkezden ne zaman alacağını çok iyi bellemiş.

Rakip takım cehennemi rövanşta sonuna kadar hissettirecek.Kabir azabı gibi geçecek bir 90 dakika öncesi ,kartal uçurarak ikaz alarmları bile çalıyorlar.Bundan dolayı,Beswick’in önerilerini dikkate almalı ,ilk olarak bu perşembe ,rakibin konsantrasyonu bozulmalı.

Harvard Üniversitesi’nin 5 bin Premier Lig maçı analiz ederek elde ettiği sonuca göre,taraftar sayısı 10 bin arttığında ev sahibi takımın gol ortalaması 0.1 artıyor.Ayrıca bazı hakemlerin tezahüratlardan etkilenip ev sahibi takımın lehine kararlar verdiği sonucuna da ulaşılmış.Bu nedenle,taraftar görevini iyi yapmalı.30 bin değil 52 bin çığlık duyulmalı.12.adam olmanın bilimselliğini ispat ettik işte.

Oyuncular kendi evlerinde oynadıkları maçlarda aşırı testosteron salgılarlar ve aynı şeyi konuk takımlar başaramazlar.Benficalı oyuncuların salgı seviyesi antrenmandakiyle aynı kalacak.Bu az buz birşey değil elbet.
Tüm bu nedenlerden dolayı, Fenerbahçe ilk maçta işi bitirmeli.Çünkü tüm saydıklarımız rövanşta başına gelecek.Bunun farkında olmak zorunda sarı-lacivertliler.Nasıl ki vahşi doğada hayvanlar,evlerini diğer yırtıcı hayvanlardan korumaya çalışıyorsa,insanlar da aynı şekilde yaşadıkları yerin güvenliğini sağlamayı amaçlıyor.Fenerbahçe’nin tur güvenliği de Kadıköy’den geçiyor.

Deplasmanın kafa karıştırdığı ortada.Belki zindana benzeyen soyunma odalarıyla karşılaşacak Fenerbahçe.Belki idrar torbaları atılacak sahaya.Ve muhtemelen taş gibi bir Benfica bulacak karşısında.Dolayısıyla,’Evim güzel evim’ demeli sarı-lacivertliler ve o meşhur tezahürat mutlaka vuku bulmalı: ‘Burası Kadıköy Buradan Çıkış Yok’

Nihat Kahveci : Salih’i Abartmayalım

Türkiye altyapı konusunda sıkıntılı bir ülke.Zaten belediyenin foseptik çukurları açarak tuvaletleri denize taşıma projesiyle,futbolun geleceğine aynı ismi vermemizin sebebi ;meseleye bakışımız için güzel bir ipucu.Özkaynak düzeniyle ilgili en ufak bir fikri olmayanlar dahi, kendilerini bu işin en büyük fedaisi ve sevdalısıymış gibi anlatıyorlar ya. İşte oradan başlıyor bizim foseptikin hikayesi.

Geleceğin bilmem kimi manşetleriyle yola çıkan çocuk futbolcular, önce güzel kızların bakışlarıyla sapıyorlar hizalarından; sonra arabalar ve ağır abilerle kaydırıyorlar şirazelerini. O hikâyelerden bu ülkede onlarca var.O başka bir futbol dilencisinin yaz konusu olsun. Ben daha ilginç birşeyden söz edeceğim. Futbol altyapısından (ağız alışkanlığı. Özkaynak demeliyiz) oyuncu çıkaramayan bir ülkede, özkaynak ürünü olarak ülkemizi yıllarca Avrupa’da temsil etmiş bir oyuncu, Avrupa’da bu ülke insanının yapamadığını yapıyor ve geleceğe futbolcu hazırlıyor.Nihat Kahveci’den söz ediyorum. Antalya’da U- 13 Gençler Turnuvası’nda denk geldiğim Nihat Hoca’nın öğrencilerinden biri en değerli oyuncu madalyasını alırken, kafamdaki istifhamları giderme ihtiyacını hissediyorum.

Nihat Kahveci’ye yukarıda deminden beri anlatmaya çalıştığım yaman çelişkiyi soruyorum. Ama Kahveci, benden daha umutlu:

‘’Ya bence, o kadar abartmayalım.Türkiye’de de altyapıdan oyuncular çıkıyor.Ama önemli olan daha yetenekli , daha iyi oyuncular çıkarmak.Hem saha içinde,hem saha dışında daha hazıre bir vaziyette üste çıkmaları.Aslında,bunun için son zamanlarda bir atılım var.Bu konunun bu kadar konuşulması da hoşuma gidiyor.Artık altyapılarla ilgili konuşuyoruz.Eğer sabırlı olunursa, uzun vadede bu konuda başarılı oluruz.Çok iyi oyuncular çıkarırız diye düşünüyorum’’

Nihat Kahveci özkaynak ürünü futbolcularımızın çokluğundan söz etti ama bizim öyle bir gözlemimiz maalesef yok.Hatta TFF Başkanı Demirören bile geçen hafta şöyle söyledi:

‘’Çözüm noktasında uzun yıllardır kayda değer adımları atamadık. Türkiye gibi 75 milyonluk bir ülkenin kendi alt yapısından oluşmuş bir milli takım çıkaramıyorsak, ülke dilini konuşamayan oyuncuları kadroya almak zorunda kalıyorsak, mevcut durumu ciddi ciddi düşünmek zorundayız’’

Demirören haksız mı ? Bir tek Salih Uçan’ı konuşuyuoruz son zamanlarda. Bunu hatırlatıyor ve Salih ile ilgili fikirlerini soruyorum Nihat Kahveci’ye.Uyarılar peş peşe sıralanıyor.

‘’Salih Uçan’ı ne çok abartalım,ne de yerin dibine sokalım.Olayı gidişatına bırakalım.Gerçekten iyi bir futbolcu.Uzun vade de Türk futboluna büyük katkıları olacağına inanıyorum.Çünkü kolay değil bu yaşta Fenerbahçe gibi bir camiada oynamak ve başarılı olmak.Allah devamını getirsin.İnşallah onun da ayakları yere sağlam basar.Çünkü futbolda dün yoktur.Bugünü yaşasın.İşte o zaman başarılı olur’’

Sanırım Nihat’ın son söyledikleri Villareal ile aramızdaki uçurumun minik notları.

Bu arada Nihat’ın Villareal’i ligin bitimine kısa bir süre kala liderin 4 puan gerisinde, ikinci sırada yer alıyor.Özkaynak düzeni bozuk ülkede,özkaynak dersleri veren bir üstadın uyarıları ve sözleri böyle. Uyanmasını bilirsek…

Caner Öpücük Atınca…

Bozuk para atan holigandan şok sözler…
15 Nisan 2013 Pazartesi
Fenerbahçe’nin deplasmanda 2-0 kazandığı Orduspor maçına Caner Erkin’in alnının açılması damga vurmuştu. Tribünden atılan bozuk para Caner’in alnına gelirken, TFF Orduspor’a 1 maça seyircisiz oynatma cezası verdi.

Hafta içinde yapılan soruşturma sonucu Ordu Polisi, Caner’e bozuk para ve çakmak atan 2 taraftarı gözaltına aldı. İfadeleri alınan D.A. ve M.S. sorgularının ardından serbest bırakıldılar. Olayı daha da trajik hale getiren konuysa taraftarların ifadeleri ve gerekçeleri oldu.

Radyospor’da yayınlanan Kriminal Spor’da Caner’e bozuk para ve çakmak atan o taraftarların ifadeleri okundu. Caner’e bozuk para atarak alnını yaran taraftarın gerekçesi, “Caner bize öpücük attı” oldu.

“CANER ÖPÜCÜK ATTI”
Caner’e para atan D.A.’nın ifadesi şöyle:

“Caner tribünlere öpücük hareketi yaptı. Bunun üzerine Caner, Ordusporlu futbolcuyla ikili mücadele yaparken cebimdeki son para olan 1 TL’yi Caner’e fırlattım. Alnına isabet ettiğini ve kanadığını gördüm” dedi.

“BAKTIM CANER YATIYOR…’
Caner’e yere düştükten sonra ayrıca bir de çakmak atıldI ancak çakmak Caner’i tedavi eden kulüp doktoruna isabet etti. Caner’e çakmak atan M.S. ise, ifadesinde “Caner’i yerde görünce ben de elimdeki çakmağı ona fırlattım” dedi.

Temizlikçi Tevez

2013 Mart ayının başında ehliyetsiz araba kullandığı gerekçesiyle polise yakalanan Carlos Tevez’in cezası, altı ay kamu hizmeti yapma, altı ay sürüş yasağı ve 1000 sterlin olarak açıklanmıştı.

Manchester Cityli futbolcu, iş kıyafetlerini giyerek 250 saatlik kamu hizmeti çalışmasına başladı. Gri pantolon, bir şapka ve siyah çizmelerle kameralara yakalanan Arjantinli, üzerine de fosforlu turuncu bir ceket giyerek kendisine gösterilen bölgeyi temizledi.

Tevez kendi fotoğrafını izinsiz çekmeye çalışan birini de bölgeden uzaklaştırmak istedi.

Mesut Özil: Galatasaray’dan Teklif Aldım

Real Madrid’in yıldız oyuncusu Mesut Özil ile TT Arena’da maç sonu için sözleşmiştik. Usta ayak , yaptığım söyleşide bir itirafta bulundu ve ara transfer döneminde Galatasaray’dan teklif aldığını söyledi.Sarı-kırmızılı kulübün Real Madrid kadar büyük bir kulüp olduğunu ifade eden Özil,Madrid’in geleceğe dönük büyük hedefleri nedeniyle kalmayı tercih ettiğini belirtti.
Yok yok…Sayfanın içine birlikte fotoğrafımızı koydum diye işporta habercilik yapacak değilim.Böyle fotoğraflar manşet haberler için kullanılır gazeteciler tarafından.Bundandır yazıya transfer asparagısıyla başlama nedenim.

Burada gördüğünüz fotoğrafın anlatmak istediği başka bir şey.Maç sonu içinde bendenizin de olduğu medya mensuplarının tamamı Real Madridli futbolcularla resim çektirme ve imza toplama telaşına düştü.Öyle ki,mikrofonlar arka ceplere sabitlendi; kameralar ise ayrı takılıyordu. Ronaldo’nun bana göz kırpmasına Tarkan görmüş genç kızlar kadar sevindiğimi de itiraf etmeliyim.İşte sırf bu nedenden dolayı bile “İyi ki Real Madrid’i çekmiş Galatasaray ” diyorum.

İnönü Stadı’nda Real Madrid’i izlemeye gelen onlarca taraftarı düşünün.Basının yoğun ilgisi nedeniyle antrenmanın 15 dakikası yerine tamamını açık tutan Mourinho’nun kıyağını.Yine aynı Mourinho’nun Fatih Terim kucaklaşması,tribün selamlamasını tutun aklınızda.Tüm Galatasaraylı’ların umut dolu heyecan dakikalarını.Real Madrid’den başka kaç takım yaşatabilirdi bunları söyleyin.Bir de Barcelona değil mi ?

İlk defa basınıyla,taraftarıyla koca bir ülke,skor sevdasına düşmeden tadını çıkardı futbolun.Kimse Fatih Terim’in kadro seçimini,Semih’in 2. goldeki yanlış pasını konuşmuyor.Basın zaten fotoğraf peşinde.En son Ronaldo için üst üste çıkmışlardı.Taraftar elenmeyi düşünmeden yaşadığı 90 dakikanın ardından takımını tribünlere çağırdı.Aklında skor yoktu çünkü.Eğlenmiş,keyif almıştı hepsi.

Tüm bunların özeti olarak şunu söylemeye çalışıyorum.Bu ülke uzun bir aradan sonra ilk defa güzel oyun futboldan keyif almayı başardı.Renklerle,desenlerle mozaik olduğunu hatırladı meşin yuvarlağın.Ve ne de iyi yaptı.Eminim herkes tatlı bir tebessümle yastığa koydu başını maç akşamı.Ve iyi ki ,Real Madrid ile eşleşti Galatasaray.Anamızın ligindeki tüm çirkinliklerimizi unutturdu.

Fernandes’e Hayranlık Kovdurdu

Bursaspor alt yapı futbolcusu Osman Talha Kotaran’ın “Beşiktaşlı üstat Fernandes’ı izlemeye gidiyorum” tweeti, yeşil beyazlı kulüpten gönderilmesine sebep oldu.

Bursaspor A-2 takımında forma giyen 19 yaşındaki forvet oyuncusu Osman Talha Kotaran, sosyal paylaşım sitesi twitterdaki sayfasından Bursaspor’un Beşiktaş ile oynayacağı karşılaşmayı izleyeceğini söylerken, “Fernandes’i izlemeye gidiyorum, gol atarsa VİP’te bağırmam inşallah” ifadesini kullandı.

Fernandes’in fotoğrafını paylaşan ve “Bugün izlemeye geliyoruz seni üstat” diyen Osman Talha Kotaran, yeşil beyazlı taraftarların tepkisi aldı. Bu gelişmelerin ardından Bursaspor Teknik Menajeri Süha Sidal, twitterdan açıklama yaptı. Süha Sidal, açıklamasında Osman Talha Kotaran’ın kulüple ilişiğinin kesildiğini duyurdu

Burak’a Atletico’ya …

Atletico Madrid forması giyen milli futbolcu Arda Turan; Burak Yılmaz’ı Madrid’e çağırdığı yönündeki haberleri değerlendirdi, Galatasaray ve Fenerbahçe hakkında görüş bildirdi.

Arda Turan Kanaltürk’te yayınlanan “Top Bizde” programına telefonla katıldı.

Sakatlığı hakkında bilgi veren Arda, “Gayet iyiyim. Tedavi oluyorum. Bu hafta değil ondan sonraki hafta sahada olurum, gayet iyi durumdayım. Hem moral ve hem fiziksel açıdan gayet mutluyum.” dedi.

İspanya’da çok mutlu olduğunu dile getiren Arda Turan, “İspanya’da çok mutlu ve huzurluyum. Burada ülkemi temsil etmeye çalışıyorum. Bunu da yaparken, insanları gururlandırabiliyorsak ne mutlu bana. Türkiye’den gelen herkese kapım açık” dedi.

Galatasaray ve Fenerbahçe’nin Avrupa macerası hakkında da görüş bildiren milli yıldız, “İlk 8’e kalmak büyük başarı ama bunu sürdürmek ve bu seviyelerde kalmak önemli. Galatasaray maçı için Madrid’e 22 bin Türk giriş yapmış. Real Madrid ile Bernabeu’da çeyrek finalde karşılaşmak, tekrardan seviyelere gelmek Türk futbolu adına önemli bir oldu. Takımımla gurur duydum. Futbolda böyle şeyler olabiliyor, Real Madrid dünyanın en iyi takımlarından bir tanesi, Buraya gelmenin keyfini çıkarmamız gerekiyor, ikinci maçta kazanmayı düşünmeliyiz ülke puanları için. Hem Galatasaray’ı, hem Fenerbahçe’yi tebrik ediyorum. Çok önemli bir başarı, bunun keyfini çıkarmak lazım. Bu başarıları sürekli hale getirmek lazım.” diye konuştu.

Bernabeu Stadı’ndaki ambiyans hakkında da konuşan Arda, “Statların ambiyanslarının güzel olması maç öncesinde önemli ama futbolcuların maç başladığında ambiyanstan etkileneceğini sanmıyorum.”

Şu anki Galatasaray takımında çok iyi işler yapacağının ifade edilmesi ve geleceği üzerine sorulan bir soru üzerine Arda şu cevabı verdi:

“Hayatım boyunca keşkelerle yaşamadım. Burada çok mutluyum. Ben hep Galatasaray taraftarıyım, takımımın hep yanındayım. Uzaktan da katkım olamaz mı? Burada olmaktan dolayı mutluyum. 18-19 yaşlarından beri Avrupa’da oynamak istediğimi söylemiştim. Ben hiçbir zaman keşkelerle yaşamadım. Galatasaray mükemmel bir takım. Galatasaray’ı izlerken çok keyif alıyorum. Dediklerim arkasındayım. Yarın ne olacağı belli olmaz ama Madrid’de devam eden bir sözleşmem olmasından dolayı çok mutluyum, burada bulunmaktan keyif alıyorum. Bu benim için büyük mutluluk”

Galatasaray’ın golcüsü Burak Yılmaz’ı Atletico Madrid’e çağırdığı yönündeki haberleri de değerlendiren Arda, “Dünyanın konuştuğu yıldız forvet oyuncumuz var. Burak çok sevdiğim bir kardeşim. Başarılarından dolayı çok seviniyorum. Ben hiçbir futbolcu hakkında şuraya gel, buraya git diye bir şey demedim. Şöyle yap, böyle yap demedim. Böyle bir insan da değilim. Burak ve Galatasaray adına çok seviniyorum.” ifadelerini kullandı.

Galatasaraylı olmasına rağmen ileride Fenerbahçe forması giyip giyemeyeceği yönündeki soruyu da yanıtlayan Arda, “Bazı konularda profesyonellikten önemli şeyler var. Ben bu konu hakkındaki düşüncelerimi söyledim. Ben Galatasaraylıyım ve Galatasaray taraftarıyım. Hayatımın da böyle devam etmesini istiyorum. Galatasaray’ı çok seviyorum. Galatasaray ve Fenerbahçe’ye başarılar diliyorum.” dedi.

‘Fenerbahçe Onu Diyor Bunu Diyor’

Tüm haftayı Fenerbahçe Galatasaray’ın Avrupa mesaisi kaplasa da pazartesi günü Fenerbahçe’nin MHK Başkanı’na göndermesi unutulmadı.

Fenerbahçe’nin Akhisar maçında, Moussa Sow’un golünün sayılmamasından sonra sarı-lacivertli kulübün internet sitesinden yaptığı sert açıklamayı Zekeriya Alp’e sorduk…

MHK Başkanı, görüş beyan etmediğini ve Fenerbahçe ile karşlılıklı tartışmalara girmeyi arzu etmediğini ifade etti.

Zekeriya Alp ;’’Fenerbahçe onu diyor, bunu diyor. Pek umrumda değil açıkçası. Kişisel polemiklere girmiyorum. Doğru da olmaz ‘’ ifadelerini kullandı.

Galatasaray’ın Real Madrid maçında hakem kurbanı olması sonrası Cüneyt Çakır’a haksızlık yapıldığı konusu da kamuoyunun bir diğer meşguliyetiydi. Bu durumu da hatırlatıyorum Alp’e:

“Bunun kararını medyanın dile getirmesi daha güzel. Ben şöyle söyleyeyim. Bizi hakemlerimizi Avrupa standartlarının üzerinde hakemler. Bu durumla, Türk spor kamuoyu, insanlarımız gurur duymalı, iftihar etmeli.”

Acaba Cüneyt Çakır bu yıl Şampiyonlar Ligi’nde final yönetebilir mi? Böyle bir duyum alıp almadığını sordum MHK Başkanı’na…

“Böyle bir duyum kesinlikle söz konusu olmaz ama gidişat o yönde. Cüneyt Çakır’ın gittiği hedef belli. Hedefe doğru da gidiyor’’

‘Ey Şenes Efendi’

Galatasaray Real Madrid maçında hakemin ince ince doğramalarına maruz kalınca hemen her felakette olduğu gibi oklar ,Şenes Erzik’e yöneldi. Eski hakemler, futbolun eleştirmeye programlı tam otomatik spor adamları, yüklendikçe yüklendi Erzik’e.

Memleketimin hali böyle.Kolanın gazı kaçşa Muhtar Kent’tten bileceğiz.Neyse.Şenes Erzik’e bugüne kadar aynı soru bilmem kaç defa sorulmuştur.Bir kez de ben düştüm tekrara ve uzattım mikrofonu:
‘Türkiye için lobicilik yapıyor musunuz?’ diye sordum.Şenes Bey’in cevabını aynen iletiyorum:

‘’Ee tabii gelip herşeyi anlatmadığımız için bilen cok sayıda insan yoktur.Fifa tarafımı zaten çok az bilen var .O konuda benim bir tek cümlem var:Çok konuşmak yerine cok iş yapmayı ve sakin kalmayı konuşmamayı tercih ediyorum.Ben bu niyetimi -performansımı diyim- kendime göre sistemimi hiçbir zaman değiştirmedim, hep yararını gördüm.Eleştirileri almaya göğüs gerdim. Bu benim için önemli değil ama bilen biliyor.’’

Şenes Erzik’in içi rahat,gönlü temiz. Son söylediği ise ilginç.

‘’Bir şey söyleyeyim; vatandaş kıymetimi biliyor.’’

‘Konuşsana Şenes Efendi’ hitabıyla dolmuş gezisi davetindeki ahkamcılara iletelim. Şenes Erzik konuştu.Cevabı yukarıda. Tatmin eder mi, orasını bilmem ama Erzik’in o dolmuşa binmeyeceği de aşikar.

Kuyt’ın Zor Anları

Dirk Kuyt’ın baş ağrıları çeken oğlunun dün gündüz beyin MR’ı çekildi.

Akhisar maçından bir gün önce oğlunun baş ağrısı şikayeti sonrası hastaneye götüren Kuyt’ın oğluna MR çekildi. MR sonucunda ciddi bir durumun olmadığını ortaya çıkınca Kuyt ailesi derin bir nefes aldı.